Aziz Hilarion Kalesi
Aziz/St Hilarion kalesi gezmekle ve anlatmakla bitirilemeyecek kadar büyük. Girne dağlarının üzerinde harika bir manzaraya sahip Ortaçağ’dan kalma bir baş yapıttır. İlk yazımda Aziz Hilarion kalesi hakkında genel detaylara değindim. Bu yazımda da Aziz hilarion kalesinin mimari detaylarını ve bölümlerini sizlere anlatmak istiyorum.
Aziz Hilarion kalesi için seçilen yer
Hilarion kalesinin inşa edildiği tepe bir kale yapımı için çok ideal bir yerdir. Bu tepe bir kireç taşı oluşumudur. Buradaki doğal taş oluşumu, özel kristalize bir kireç taşıdır; bu yüzden bu taş yapısına Hilarion mermeri adı da verilmiştir.

Adanın jeolojik oluşumu sırasında kireç taşı levhaları dikey çatlaklar oluşturmaya itilmiş, bu çatlaklar erozyonun da şekillendirmesiyle zamanla zirvenin doğal savunma kulelerini oluşturan bir hal almıştır.

Aziz Hilarion Kalesinin yapıldığı yerdeki sert kayaların varlığı güçlü sur duvarlarının inşa edilmesini kolaylaştırmıştır. Sur duvarlarının kayalar üzerine yapılması duvar dibine kazılabilecek tünel ya da lağım gibi saldırı ve sızma yollarını engellemiştir.

Aziz Hilarion kalesinin yapımında kullanılan malzemeler
Aziz Hilarion kalesinin inşası için gerekli malzemeler doğal olarak burada hazırdı. Kalenin inşası için gerekli olan taş buradaki kayalardan çıkarılarak elde edilmiş. Kalenin içindeki binaların yapımında gerekli olan odun ve ahşap da zaten doğal olarak buradaki ormanda mevcuttu.



Üç bölüme ayrılan kalede kayalıklar üzerine gereken hizmet binaları ve saraylar yapılırken, gerekli görülen çoğu yeri düzleştirilerek teraslar ve avlular açılmıştır.

Kayalar oyularak tıraşlanmış çıkarılan taşlar da sur duvarları için kullanılmıştır. kesilen taşlar muhtemelen duvarları inşa etmek için kullanılmıştır. Gerekli olan harç da hemen ihtiyaç olan yerde karılmıştır.
2. bölüme ulaşınca ilk avluya bakan bir teras ve yanındaki kilise 2. bölümdeki gözetleme kulesi kalıntıları
Binaların orijinal çatısında kullanılan malzemelere bugün rastlayamasak da bazı binalarda ahşap kirişler için açılmış delikler hala görülebilmektedir. Binaların çatı yapımında kiremit, ahşap ve kilden faydalanıldığı düşünülmektedir.

Aziz Hilarion Kalesinin bölümleri
Kale, savunma hatlarının arkasında gruplanmış binalardan oluşuyor. Giriş bölümünü ayrı tutarak kaleyi üçe ayırılabiliriz.
Kalenin orta kısmındaki geçiş Orta bölümdeki kafeteryanın balkonundan bir manzara 3. bölüme çıkan merdivenler Aziz Hilarion kalesinin zirvesi
Giriş Bölümü
Birinci bölüm, bugünkü bilet gişesi ile ilk sur duvarı kapısı arasındaki küçük avludan başlar. Burası kaleye girmek isteyen dost ya da düşman herkesin karşı karşıya kaldığı ilk yerdir. Kapının girişinin üzerinde bulunan tepe mazgalları buranın askerler tarafından korunduğunu gösteriyor. Günümüzde bu mazgalların görüntüsü hala mevcuttur.

Kapının üzerinde 4 tane çıkıntı bir diş gibi duruyor. Bu çıkıntıların üzerindeki kabartmalardan 15. yüzyıldan kaldıklarını anlaşılıyor. Buradaki kalıntılar bir tepe mazgalının varlığına işaret ediyor. Kapı girişinin üstündeki duvarın arkasında nöbet tutan asker bu mazgallar arasından ok ve mızrakla herhangi saldırıyı bastırabiliyordu.

Birinci bölüm
İlk avludan orta kısma kadar olan kesimdir. İlk avlu geniş ve düz bir arazidir. Avlunun Giriş kapısının altındaki yuvarlak kısımda kraliyet silahları muhafaza edilmiş. Aynı zamanda bu odanın girişinde Aziz. Hilarion’un bir resmi olduğundan da bahsedilmektedir.

İlk avlu içindeki binalar çoğunlukla hizmet binalarıydı. Bu kat daha çok askerler ve kalede çalışanlar için yapılmıştı. Ayrıca sarnıçlar, ahırlar, depolar veya askerler için odalar ve bir hamam yer almaktaydı. Muhtemelen ahır olarak kullanılan binalar günümüze kadar iyi korunmuştur.

Avlunun ortasındaki merdiven sizi orta kısıma, yani ilk avlunun üst noktasına ulaştırıyor. İlk avlunun ortasından giden merdivenleri takip edince Kemerli bir kule kapısından orta bölüme ulaşılıyor.
İlk avludan yukarıya çıkan merdiven İkinci bölüme giden merdivenler
İkinci bölüm (Orta kısım)
Aziz Hilarion kalesinin ikinci bölümü, ilk bölümdeki avludan yukarıya doru çıkan merdiven orta kısıma ulaştığı anda başlıyor. Burada avluya yukarından bakan bir gözetleme kulesi görevi gören yapı ikinci bölümün ilk binası. Burada bir asma köprünün izleri var. Muhtemelen, kule yapısının girişinden bir asma köprü uçuruma yaslanmış bir platform üzerine indirildi. Kapı aynı zamanda üst savunma kulelerinden de korunmuştur.
İkinci bölümün girişi bu yapının altında. Bu yapı orta kısımdaki gözetleme kulesidir. 2. bölümdeki kuleden bir manzara
Hilarion kalesindeki Bizans Kilisesi
Orta katta tek nefli bir Bizans şapeli vardır. Ortasındaki merkezi bir kubbeyi destekleyen sekiz sütuna sahiptir. Kilisenin yarım daire kubbeli apsisi vardır. Apsisin bitişiğindeki odanın hazine odası olduğu tahmin edilmektedir.




Aziz Hilarion kalesinde orta bölüme ait diğer yapılar
Orta bölümde kilise, kraliyet sarayı, seyir balkonu, mutfak, sarnıç, kiler, atölye, kışla yapıları ve tuvaletler yer alıyor. Bu binalar bir ya da iki kat yüksekliğindeydi ve aralarındaki sirkülasyon taş merdivenlerle sağlanıyordu.
Orta bölümdeki kafeterya ve fotoğraf galerisi Seyir terasına giden koridor Seyir terasına giden koridorun girişi Kalenin orta kısmındaki geçiş Lüzinyan döneminde kale komutanı odasında askerle bir canlandırma Kale komutanı odası
Kuzey kısmı dik yamaçlarla korunduğu için, bu tarafta cepheler ve pencereler ile binalar farklı seviyelere yerleştirilmiştir.Çatıların bazıları eğimliydi; bazılarının tonozları vardı. Bu kompleksin arkasında askerler için kışlalar ve borulardan taşınan yağmur suyundan beslenen büyük bir sarnıç vardı.

Üçüncü bölüm
Üçüncü bölüm, kayaların arasında saldırıları engelleyen korunaklı bir girişi vardır. Bu bölüm de ilk bölüm gibi bazı binaları ve yaşam alanlarını kapsamak için bir düzlüğe sahiptir. Bu bölümde, saray, kraliyet salonu, mutfak, erzak deposu ve iki tane de sarnıç yer almaktadır.

Lüzinyan Sarayı
Burada Lüzinyan dönemine ait bir saray kalıntısı vardır. Saray taş döşeli zemini olan iki katlı bir yapıdır. Sarayın bodrum katı, yarım daire şeklinde, beşik tonozlu düzensiz bir yapıdır. Zemin katta sivri beşik tonozludur, üst kat ise tonozlu değildir. Bina yağmur ve kardan korunmak için eğimli bir çatıya sahipti.

Kraliçenin penceresi
Sarayın batı cephesinde “Kraliçe’nin penceresi” olarak bilinen ünlü pencereler vardır. Bu pencerelerden Lapta ovası ve sahiline bakan harika bir manzara ziyaretçileri bekliyor.

“Kraliçe’nin penceresi” bir direk ve lento ile bölünmüş sivri kemerli bir çerçeveden oluşuyor. Çiçek desenli bu pencerenin önünde taş bir bank varmış. Pencerenin cephesi boyunca uzanan balkon izleri de hala görünmektedir.

Prens john kulesi
Avlunun güneyi üç kuleli bir perde gibi uzanan sur duvarıyla korunmuştur. Prens John Kulesi bu duvarın doğusunda yer almaktadır.

Kalenin Zirvesi
Kalenin en yüksek yeridir. Deniz seviyesinden 732 metre yükseklikte bulunan bu zirveden girne dağlarının uzanışını girne ovasını ve sahilini çok rahat görebilirsiniz. Kalenin kullanıldığı zamanlarda burada bulunan gözetleme kulesi sayesinde yaklaşan düşman gemilerini ve saldırıları aşağıdaki ve çevre birliklere haber veriliyordu. O zamanlarda ateş yakarak gündüzleri dumanından geceleri ise alevinden faydalanarak sinyaller verilirdi.
