Girne’de Gezilecek Yerler
‘Girne Gezi Rehberi’ Girne’nin gezilip görülecek yerleri hakkında fikir ve bilgi sahibi olacaksınız. Gezi Rehberi, Kıbrıs Turları‘nın en çok yapıldığı Şehir olan Girne’de gezilecek yerler, Girne’nin önemli tarihi yerleri, Girne’de mutlaka görülecek yerlerden bahsetmektedir.
#Kuzey Kıbrıs’ın kuzey sahilinde, Beşparmak dağlarının eteğinde kurulan Girne, ziyaret edenlere dağların manzarası, güzel limanı ve romantik atmosferiyle sıcak bir Akdeniz şehri havası verir.

#50 km karelik bir alanı kaplayan şehrin sınırları, doğuda Yenikonuk köyünden, batıdaki Kayalar Köyüne kadardır. Girne’nin en yüksek noktası 1023 metre yüksekliğindeki Servili Tepesidir. Narenciye, zeytin ve keçiboynuzu Girne’de yetişen başlıca tarım ürünleridir.

#Adanın en uzak yerine bile, Girne’den 1,5 saate gidebileceğini düşünürsek; tatiliniz boyunca Girne’yi merkez alarak bir çok yeri gezip, görebilirsiniz. Bu yazımda sadece Girne sınırları içinde en çok merak edilen ve görülmesini tavsiye ettiğim tarihi ve görsel önemi olan yerleri listeme aldım.

#Girne’deki bazı yerler bütün ziyaretçiler için önemliyken, bazı yerlerse sadece Türkler için önemlidir. Girne Gezi rehberi yazımda, Girne sınırları içinde olan ve yerli ziyaretçilerin de sık uğradığı Girne’nin Tarihi ve Doğal Güzelliklerine yer verdim. Buyurun başlayalım:
Girne’de Gezilecek, Görülecek Yerler
1.Girne Kalesi
#Girne Kalesi, Kıbrıs’ta ve Girne’de gezilecek tarihi yerlerden biridir. Girne’de kaybolsanız bile bu kaleye rastlarsınız. Girne kalesi, Girne’ye tarihi ve turistik önem kazandıran en önemli yapıdır. Venedikliler zamanında Osmanlı saldırılarına karşı yapılmış bu kale savaşmadan Osmanlının eline geçmiştir. Hem gündüz vakti hem de geceleri çok güzel manzaraya sahiptir. Girne müzesi ziyaret saatleri: 08-15.30(kış) 08.00-19.00 (yaz) Giriş ücreti: 12 TL. Girne kalesi için ayrıntılı bilgi için Girne Kalesi gezi rehberi yazıma göz atınız. Konum için tıklayın.

2.Girne Limanı
Girne limanı, Girne’nin en güzel ve romantik yeridir. Yatlar ve balıkçı tekneleri ile dolu bu küçük liman, Girne kalesi ile yan yanadır ve birbiriyle mükemmel bir uyum içindedir. Arkasında, uzanan Girne Dağları ve önünde, sakin ve pırıl pırıl bir denize sahip olan liman, sarhoş edici huzurlu bir atmosfere sahiptir.

Limanın etrafında bulunan, eskiden Kıbrıs’tan Anadolu ve Avrupa’ya ihraç edilen keçiboynuzu ve tuz depoları olarak kullanılan, binalar günümüzde restoran ve tavernalara dönüştürülmüş. Girne limanı çok derin olmadığı için Mağusa limanı kadar büyük bir ticaret limanı olamamıştır. İngiliz sömürge döneminde, 1880’den sonra, limana dalgakıran ve gümrük binası eklenmiştir.

3.Batık gemi müzesi
Batık gemi müzesi, Girne Kalesi’nin içinde yer almaktadır. Bu müze Kıbrıs adasının tarihte ne kadar önemli bir ticaret rotası üzerinde olduğunu gösteren canlı bir örnektir. 2300 yıllık olan bu batık gemi, Akdeniz’in günümüze kadar gelmiş en eski ticaret gemisi olarak bilinir.





4.Girne İkon müzesi (Archangelos Mihail kilisesi)
Archangelos Mihail kilisesinin çanı, Girne’nin birçok yerinden görülebilmektedir. Girne ve çevresinden toplanan ikonaların sergilendiği bir müzedir. Girne şehrinin ana kilisesi olarak kullanılmış kilise, 1860 yılında inşa edilmiş ve 1990’da müzeye çevrilmiştir. Burada Sergilenen ikonalar 18. ve 20. yıllara aittir. Kilisenin çan kulesi kilisenin yapımından 25 yıl sonra inşa edilmiş. İkonaların yapımında Hollanda ve Almanya’dan getirilen ikon boyaları kullanılmıştır. Bu boyalar düz ve parlak olma özelliklerine göre çeşitlere ayrılıyordu.

5.Eski Gümrük Binası
Gümrük binası, Girne Limanı’nın girişinde yer almaktadır. Günümüzde Turizm bilgilendirme ofisi olarak kullanılan bina 20. yüzyılda İngilizler döneminde yapılmıştır. Gümrük binası, limanın ticaret ve yolcu gemilerine açık olduğu dönemlerde kullanılmıştır. Bu gümrük binasına, limanın girişinde zincir kulesinden çekilen zincirlerin ucu bağlanıyordu.

6.Halk sanatları müzesi (Eski Keçiboynuzu ambarı)
Girne limanının kordon boyu üzerinde yer almaktadır. 2 katlı olan bu bina 18. yüzyıldan kalmadır. 1966 yılında İskoçyalı Lady Margeret Loch tarafından Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bağışlanmıştır. Müzede Kıbrıs’a ait, geçmişte kullanılmış geleneksel ve kültürel ev eşyaları sergilenmektedir. Kıbrıs’ın yakın geçmişini anlayabileceğiz bir etnografya müzesi niteliğindedir.

7.Girne Merkez
Girne günün her saatinde hareketli ve canlıdır. Her an Girne’ye gelip dükkanları, pazarları ve yerel kafeleri keşfedebilirsiniz. Turistik bir şehir olan Girne, geceleri daha hareketlidir. Günün sıcak saatlerini otelde ve deniz kenarında geçirenler, öğleden sonra, hava serinleyince çarşıya çıkıp Girne’yi gezmektedir.

Girne’nin Arnavut kaldırımlı arka sokaklarında ve işlek caddelerinde gezip, alışveriş yapabilirsiniz. Limanın ve kalenin etrafında zevkli bir yürüyüş yapıp, limanın etrafındaki kafelerin eşsiz manzarasında Kıbrıs kahvesi içebilirsiniz. Limanda gün batımını izledikten sonra, buradaki restoranlarda mum ışığının suya yansıması eşliğinde, romantik bir Girne akşamında, yemek yiyebilirsiniz.
8.Bellapais Manastırı

Bellapais manastırı (Beylerbeyi Köyü), Girne’de gezilecek tarihi yerlerden biridir. Manastır Girne’ye yukarıdan bakan bir konumda çok güzel bir manzaraya ve mimariye sahiptir.
Manastırın bulunduğu köyün sokakları da gezip görmeye değerdir. Bu köyde, “Bitter Lemons of Cyprus” (Kıbrıs’ın acı limonları) adlı kitabın yazan İngiliz Yazar Lawrance Durell yaşamıştır. Yaşadığı ev çok sadedir ve ziyarete açık değildir. Kapısına kadar gidip göz atabilirsiniz. Kitabında sık sık bahsettiği “Tembellik ağacı” manastırın girişindedir. Ağacın olduğu yerde çok güzel bir restoran vardır. Manastır manzarasına karşı içkinizi içip yemeğinizin tadına varabileceğiz kaliteli bir mekandır. Bellapais Köyüne, Girne’den dolmuşla ulaşım sağlanmaktadır. Konum için tıklayın

Bellapais manastırı, merkezden araçla 10 dakika uzaklıktadır. Taksi de bir seçenek (30TL). Manastırın ziyaret saatleri: 08-15.30 (kış) 08.00-19.00 (yaz) Giriş ücreti: 12 TL. Daha detaylı bilgi için Bellapais Manastırı yazıma bakabilirsiniz.
9.Aziz Hilarion Kalesi
Aziz Hilarion Kalesi, Kıbrıs’ın ve Girne’nin gezilmesi gereken en önemli tarihi yeridir. Burası gezmekle ve anlatmakla bitirilemeyecek kadar büyük. Kuzey Kıbrıs’ın en etkileyici mimariye sahip olan kalesidir. Girne Dağlarının 732 metre yüksekliğinde, harika bir manzaraya sahip Orta Çağ’dan kalma bir baş yapıttır.




Aziz Hilarion Kalesi, Kıbrıs’da gezilmesi gereken yerlerin başında gelir. Eğer, Beşparmak dağlarının tepesine yapılmış bu kaleyi görmeden ve buradaki kaleden Girne manzarasına bakmadan giderseniz Kıbrıs geziniz yarım kalmış demektir. Buraya otobüsler çalışmıyor. Ya araç kiralayıp ya da taksi tutup gidebilirsiniz. Daha detaylı bilgi için Aziz Hilarion gezi rehberin yazıma bakabilirsiniz.
10.Buffavento Kalesi
Buffavento kalesi, Kuzey Kıbrıs’ta Beşparmak dağları üzerinde, adanın Meserya ovasına geçen kısmını kontrol eden boğazda yapılmış bir haçlı kalesidir. Beşparmak dağları üzerinde, adanın güvenliğini sağlamak için yapılmış 4 kaleden birisidir. (Diğerleri: Aziz Hilarion, Girne Kalesi, Kantara Kalesi). Aziz Hilarion Kalesi ile aynı zamanda yapılmıştır. Aziz Hilarion Kalesi kadar günümüze kadar sağlam gelememiştir. Etrafındaki manzara harikadır.

11.Geçitköy Barajı
Geçitköy Barajını görenler artık Kıbrıs’ın su sorununun olamayacağını anlayacaklardır. Harika bir manzaraya sahip baraj gölü etrafındaki piknik alanlarıyla birlikte Kıbrıs’ta gezilecek yerlerden biri haline gelmiştir. Geçiköy Barajı, görüntüsüyle büyülediği gibi yapılış hikayesiyle de büyülüyor. Türkiye’den KKTC’ye, deniz tabanından boru hattıyla getirilen su projesinin benzeri dünyada çok azdır.

Gölün kaynağı Anamur’daki Dragon Çayıdır. Alaköprü Barajında depolanan su, Türkiye tarafından denize 23 km, denizden Lapta sahiline 80 km (66,5 km askılı borulu sistemi ile) ve Lapta sahilinden (KKTC tarafı) Geçitköy barajına 3 km’dir. Su, kaynağından baraja kadar toplam 106 km uzunluğunda bir hat ile KKTC’ye gelmektedir.
Not: Buraya özel araç ve taksiyle gelinebilir. Hazır buraya gelmişken Akdeniz köyü de ziyaret edilebilir. Geçitköy Barajı, Güzelyurt güzergahı üzerindedir. Güzelyurt planı yaparsanız yol üstünde bu barajı da görebilirsiniz.
12.Vrysi (Çatalköy) Neolitik dönem yerleşkesi
Neolitik döneme ait olan Vrysi kalıntıları Adanın ilk yerleşim yerlerinden biridir. Girne şehrinin doğusunda, deniz kenarında yer almaktadır. Şimdilerde çok fazla kalıntı görülemese de Adadaki ilk yerleşim yerlerinden biri olması açısından önemi bir yere sahiptir.




Vrysi, Anadolu’nun Kilikya bölgesinden MÖ 4000-3000 yılları arasında göç edenler tarafından kurulmuştur. Yapılan kazılarda, duvarları çamur ve balçıkla sıvalı, tavanı kamışla örtülü olan, o döneme ait evlerin varlığına rastlanmıştır. Bir deprem sonrası, yayanların buradan göç ettikleri düşünülmektedir. Vrysi’ye ait buluntular ve canlandırmalar Girne kalesindeki müzede sergilenmektedir. Detaylar için Girne Kalesi gezi rehberi yazıma göz atabilirsiniz.
13.Kirsokava (Chrysokava) ve Agia Mayra kilisesi
Girne kalesine çok yakın bir yerde, 1 km doğusunda, denize doğru uzanan kayalıklarda yer alır. Tarihi kalıntıların bulunduğu bu alana “Chrysokava” ismi verilmiştir. ‘Chrysos’ adı altın anlamına gelmektedir.

Daha sonraları, Girne Kalesi yapımında taş ocağı olarak kullanılan bu yer Roma döneminde mezar olarak kullanılmıştır. Burada çalışan taş işçileri kendilerine kilise inşa etmişler. Günümüze çok az bir bölümü ulaşan kilise yapının 10’ncu yüzyılda yapılmıştır. Kilisenin duvarlarında hayvan freskleri ve tavanında ise Miraç sahnesini anlatan freskler vardır. Buraya Girne gezisi esnasında yürüyerek gidilebilir.
14.Lambousa- Lapithos
Adada kurulan 10 krallıktan biri olan Lambousa (Lapishos) kelime olarak “parlak” anlamına gelmektedir. Lambousa, Girne’nin batısında Girne’ye araçla 20 dk. Uzaklıkta; Alsancak civarında yer almaktadır.

MÖ 1200 yıllarında Yunanistan’dan gelen Akalar tarafından kurulmuştur. Lambousa, 10 bin nüfuslu önemli bir ticaret şehriydi. Roma ve Bizans döneminde refah yaşamış Arap akınlarıyla dağılıp bugünkü Lapta’ya taşınıp Lapta’yı kurmuşlar.

Burada yapılan kazılarda balık havuzları, kaya mezarları ve surlar ortaya çıkmıştır. Balık havuzları deniz kıyısında kayaya oyulmuştur. Bulunan değerli eşyalar Londra ve Newyork’taki müzelere götürülmüştür. Arapların saldırısından önce etrafa gömülmüş hazineler ortaya çıkmıştır. Buraya toplu taşıma çalışmaktadır. Girne- Lapta otobüsleriyle gidilebilir.
15. Akdeniz Köyü
Girne şehrinin batısında, Girne’den 45dk uzaklıkta yer alan tarihi ve turistik bir köydür. Deniz kenarında yer alan bu köyde cip safari yapabilir, kral mezarlarını ve heykelleri ziyaret edip kaplumbağa sahilinde hoş vakit geçirebilirsiniz. Köyü dolaşırken köylülerin yaptığı taze hellim peynirinin tadına bakabilirsiniz.

Köyde, 1929 yılında İsveçli arkeologların yaptığı kazılarda açık hava kutsal alanı bulunmuştur. Burada çok sayıda insan boyuna ulaşan heykeller çıkarılmıştır. MÖ 750-500 Tanrılara sunulmak için bırakılmış konik başlı heykeller erkek savaşçıları temsil etmektedir. Heykellerin büyük bir kısmı İsveç’e kaçırılmış geri kalan kısmı da Güney Lefkoşa’daki Kıbrıs müzesinde sergilenmektedir.






Çoğu erkek olan ve başlarında konik başlıklar bulunan bu heykellerin, tanrılara sunulmak üzere bırakıldığı düşünülüyor. MÖ 750-500 yılları arasına tarihlenen bu kalıntıların büyük çoğunluğu İsveç’e kaçırılmış ve kalan kısmı da Güney Lefkoşa şehrinde bulunan “Kıbrıs Müzesi’nde sergilenmektedir. Köye toplu taşıma yoktur. Özel araçla gidilebilir.
16.Hz. Ömer Tekkesi
Girne şehir merkezinin yaklaşık 4 km doğusunda, Çatalköy sahilinde yer alan tekke yerli turistlerin uğrak yeridir. Hz. Ömer Tekkesi, Kıbrıs’ta Müslümanlar için önemli bir ziyaret ve adak yeridir. 7. ve 10. yüzyıllarda Arap akınları sırasında burada öldürülüş. Hz. Ebubekir’in (Muaviye) komutanlarından Ömer ve yanındaki altı arkadaşının burada şehit düşmesi nedeniyle yapılmıştır. Deniz kenarında bulunan Türbenin etrafı yürüyüş yollarıyla çevrilidir. Türbeye toplu taşıma ile ulaşım sağlanabilmektedir.

17.Barış ve Özgürlük Müzesi
Müzeye çevrilen bu zengin Rum evi, harekattan önce Makarios’un dişçisine aitti. Kıbrıs Barış harekatını ölümsüzleştirmek adına müzeye çevrilen bu ev tarihi bir belge özelliği taşımaktadır. 1974 Kıbrıs Barış Harekatının başladığı 20 Temmuz gecesi, karargah olarak kullanılan bu evin girişine Rum askerleri tarafından roketatar mermisi atılmış ve patlama sonucu: 50’nci Piyade Alay Komutanı Piyade Kıdemli Albay İbrahim Karaoğlanoğlu, Hava İrtibat Subayı Pilot Binbaşı Fehmi Ercan (Ercan havalimanına ismi verilmiştir) ve 2 er şehit olmuştur.



Atılan roketatar mermisinin isabet ettiği yer burada hala görülebilmektedir. Müzede, Türkleri çıkarmayı yapmaya zorlayan durumlar göz önüne serilirken, harekât sırasında ele geçirilen silahlar sergilenmektedir. Müzede ayrıca burada şehit edilen askerlere ait eşyalar da sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde Rum askerlerinin terk ettiği zırhlı araçlar yer almaktadır.
18.Yavuz çıkarma plajı, Barış ve Özgürlük Anıtı
Girne’nin 8 km batısında bulunan Yavuz çıkarma plajı, 20 Temmuz 1974 tarihinde yapılan çıkartmada Türk askerinin adaya ilk olarak ayak bastığı yerdir. Karaoğlanoğlu şehitliğinle arasında yürüyerek 5 dakikadır. Plajın yanında bulunan anıt askerin karaya basması ile Kıbrıs’ın esaretten kurtuluşunu simgelemektedir. Anıt, askerlerin havadan paraşütle adaya indikleri noktada yerleştirilmiştir.

19.Karaoğlanoğlu Şehitliği
Yavuz çıkarma plajının hemen yanında yer almaktadır. Burada ilk çıkartma sırasında şehit düşen askerlerin yattığı Şehitlik ve Açık Hava Müzesi vardır. Kıbrıs harekatında yaşamını yitiren Türk askerleri için yapılan şehitlikte çok sayıda mezar bulunuyor. Şehitliğin bulunduğu yerdeki köşk, çıkarma yapıldığında karargah olarak kullanılmıştır. Şimdi ise müze olarak düzenlenmiştir. Köşkün bahçesinde harekât sırasında kaçan Rum askerlerinin bıraktığı askeri araçlar sergilenmektedir.
